Bu hafta Denizli’den kalktım geldim, İstanbul’a. Geçen sene de katıldığım Türkiye İnovasyon Haftası’na katıldım. Biraz zorluklarla da olsa üniversitemiz saolsun yine getirdi bizi buralara. Ancak bu sefer erken geri götürecekti, ben de İstanbullu olarak kendim dönerim dedim ve yine üç tam gün katıldım. En kısa anlatımla size söylüyorum ki bir mühendis adayı iseniz kesinlikle bu tip etkinliklere gitmelisiniz.
Genel Hatları
Türkiye İnovasyon Haftası genel hatlarıyla dünyanın dört bir yanından gelen, işlerinin ehli insanların hayat hikayelerini, kurdukları şirketleri ve daha nicelerini anlattıkları bir etkinliktir. İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılan etkinliğin salonu benim Denizli’de görebileceğim salonların toplamı kadar filandır. Salonun ötesindeki fuar alanları zaten insanın ufkunu açan binbir türlü etkinlikle dolu.
Ben ve arkadaşlarım gibi Türkiye’nin dört bir yanından öğrencilerin de katıldığı bu etkinlikte yeni insanlarla tanışmamak elde değil. Farklı üniversitelerin neler yaptığını, üniversitelerin standlarından; Türkiye ve diğer ülkelerdeki şirketlerin nasıl da inovatif bir ruh ile dünyaya katkı sağladığını, şirketlerin standlarından görebiliyorsunuz. Aynı zamanla orta okuldan üniversiteye birçok öğrenci de kendi yaptıklarını sergiliyor.
Özellikle 13 yaşındaki bir çocuğun objelerin tanınması ve bir robot kolu ile rengine göre ayrıştırılması ile ilgili yaptığı çalışma benim kendimi kötü hissetmeme sebep oldu. Ben bu yaşımda onun yaptıklarının çeyreğini yapamadım, yapamam da. Ancak şunu görüyorsunuz, Türkiye’de güzel insanlar var.
Bu Sene Neler Vardı?
Bu sene gördüklerim neticesinde rahatlıkla söylüyorum ki 3 boyutlu yazıcılar dünyaya hakim olacak. Hatta birçok ülkede olmuş bile, Türkiye’ye de yavaş yavaş yayılıyor. İnsanlar yakın geçmişte dışarıdan 3D yazıcı tedariğinde zorlanırken, bugün insanlar kendi 3D yazıcılarını yapıyorlar. Bunun sebebi anladığım kadarıyla ‘paylaşan dünya’. Her şey artık açık kaynak olarak internete verildiği için geliştirilmesi ve takip edilmesi kolaylaşmış durumda. Yakın gelecekte, inanıyorum ki bir grup ürünü sipariş edeceğiz ve markanın semtimizde kiraladığı bir noktaya koyduğu yazıcıda o ürün direk olarak sıfırdan basılacak. Biz de direk olarak gidip alacağız. Yani kişiler ürünü sadece tasarlayacak, alıcısı olmazsa basılmayacak bile.
Bunların yanında robot teknolojilerinde ülke olarak oldukça ilerlediğimizi fark ettim. Tam manasından bu iş 7’den 70’e yayılmış durumda. 12 yaşında bir çocuğun parçaları tanıma ve önceden belirlenmiş kriterlere göre ayırma işlemini yapan bir robot yaptığını görünce sadece ağzım açık kaldı. Hem ülkem ile gurur duydum hem de benden de bir şey olmazmış ya, diyip kederlendim.
Bir tutam da sürücüsüz araçlara önem vardı sanki. Sürücüsüzleşen araçlar ile beraber gelişen araba özellikle akıllı ev sistemleri de dikkat çeken konulardandı. Google artık tam manasıyla şoför mantığını ortadan kaldırdı sayılır. Bunu hem etkileyici hem de korkutucu buluyorum. Artık insanların çalışmak için daha fazla zamanı olacak!!
Son olarak bu seneye dair olanlar içinde bahsetmem gereken şey Oculus VR, Lift. Sponsorluk amacıyla stant açan birçok ünlü marka ve kişisel yapım kuruluşları, hatta birkaç kullanıcı bile u teknolojiden bahsetti, kullandı. Bir bisiklet oyunu bile oynadım ve başım oldukça döndü. Gözlüğü ve kulaklığı takıyorsunuz, o dünyaya geçiş yapıyorsunuz. Üzerinde oturduğunuz bisikletin pedallarını çevirdiğinizde içinde bulunduğunuz dünyada hareket ediyorsunuz. Sokaklarda gezerken gerçek manada kafanızı çevirip etrafınızı izleyebiliyorsunuz. Ancak galiba beynim o tür bir simülasyona alışık olmadığından ben oldukça sarsıldım. Yine de tecrübe etmesi mükemmel bir şeydi.
Yani Diyorum Ki;
Bu tür etkinlikler bizlere dünyanın aslında ne kadar da ufak olduğunu gösteriyor. Ben sanki zamanı bu tip etkinlikler sayesinde yakalıyormuşum gibi hissediyorum. Şunu unutmayalım, dünya tekleştikçe acı azalacak. Her ayrım, bir acı daha demek. Etkileşimimiz ne kadar kuvvetli olursa, bizler o kadar tek oluruz. Dünyada teknolojinin iyiye kullanılması gibi şeyler de var; silah teknolojilerinin aksine. Bunları keşfetmeli ve geliştirmeliyiz ki insanlık kazansın.