Merhaba arkadaşlar;
Bu yazının temel konusu başlıkta da belirtildiği gibi “hakkımda” yazısı hakkında olacak. Hakkımda, hakkında, hakkımızda, bana dair, ben kimim, biz kimiz… ve daha nice benzerini de kastediyorum. Yazı içinde “hakkımda” yazısını profesyonel bir biçimde nasıl yazacağınızı anlatmayacağım çünkü ben de bir profesyonel değilim. Fakat bloğumda böyle bir sayfanın olması gerektiğini düşünüp, nasıl hazırlamalıyım diye derin bir araştırma yaptım. Sonunda ortaya böyle bir “hakkımda” sayfası çıktı. Bence hoş da oldu. Araştırma sırasında fark ettim ki benim derlediğim gibi bir sayfayı tarif eden bir yazı yok. Bu sebeple ben de kendim böyle bir yazı yazmalıyım dedim. Umarım sizler için yararlı olur.
“Hakkımda” Ne Demek?
Öncelikle sizlere bu sayfanın ne olduğunu kısaca açıklayacağım. Genel manasıyla bloğunuzda neler yaptığınızdan ya da hayatınızda neler yaptığınızdan ya da kim olduğunuzdan ya da bunların hepsinden bahsedeceğiniz bir sayfadır. Neyden bahsettiğinize göre de adını hakkımda, hakkımızda, hakkında, bana dair, ben kimim vs. olarak değiştirebilirsiniz. Ancak ben yazıda “hakkımda” olarak devam edeceğim; siz hepsini anlayın. Bu sayfa en özünde bloğunuza gelen kişinin, sizinle el sıkıştığı andır.
Evet, biraz garip bir yaklaşım olabilir fakat farz edin katılımcılarından bir çoğunu tanımadığını bir toplantıya katıldınız. Kenardaki masaların üzerinde duran çay
potundan bir bardak çay alırken arkanızdaki beyefendi ya da hanımefendi elini size uzatıyor ve adını söylüyor. Sonrasında siz de elinizi uzatıp adınızı söylüyorsunuz. Ardından da birkaç cümle. İşte nasıl ki o el sıkışması ve birkaç cümle sizin toplantı boyunca o kişi ile konuşmaya devam edip etmeyeceğinizi belirleyecekse, kendinizi ya da bloğunuzu anlattığınız bu yazı da o kişinin sizin bloğunuzu takip edip etmeyeceği konusundaki önemli bir belirtidir. Ayrıca unutmadan, bu sayfayı okuyan kişiler de el sıkışma ve birkaç cümle kadar zaman ayıracaklar size. Yani 10-20 saniye kadar. O da şanslı gününüzdeyseniz.
Neden Gerekli?
Yine hızlıca toplantıya dönelim. Toplantı ortamı blog dünyası, siz ve işiniz de kendi bloğunuz olsun. Ortamdaki herkes de bu dünyada gezinen kişiler. Toplantıya sizi patronunuz göndermiş ve sizden biraz satış yapmanızı da bekliyor. Sonuç olarak orası profesyonel bir ortam. Yani bloğunuzu o kişinin takip etmesini istiyorsunuz. Onu kapmanız lazım.
Peki sizce hangi yol daha mantıklı görünüyor? Konuşmaya direk olarak sattığınız üründen girmek mi, yoksa biraz havadan sudan bahsedip, azıcık kendinizi anlatıp, sonra da ben şöyle bir şey satıyorum, ilgilenir misiniz demek mi? Bence ikinci daha mantıklı. O kişi bizimle ürünümüz için iletişimde kalacak doğru, ancak aradaki bağın sadece ürün olması da sıkıcı bir durum olur genelde. Değil mi? Sonuçta mahalledeki bakkalımızla muhabbet edebildiğimiz için sürekli ondan alışveriş yapıyoruz.
Bloğa dönersek, ziyaretçilerinize sadece yazdığınız blogları gösterip, aradıkları bilgiyi sunarsanız sizden sıkılmaları pek de uzun sürmez. Onlara kendiniz hakkında bir şeyler anlatmalısınız ki insanlar sizinle bir bağ kurabilsin. Bu dünyadaki bakkal sohbetidir bu. Samimiyettir. Bütün bu yazıların yanında ben aslında buyum dersiniz ya da bütün bu blog aslında şu yüzden var dersiniz ve insanlara standart yazılarınızdan başka bir kapı gösterirsiniz. İşte “hakkımda” yazısı bu yüzden gereklidir; üründen önce memleketinizi söyleyin.
Nasıl Yazılmalı?
Ne olduğunu ve neden gerekli olduğunu anladıysak, şimdi nasıl yazılacağı konusuna girebiliriz. Bu konuda esas olarak kişiler kendi stillerini oluşturmalıdır tabi ki. Yani kişiliğine göre, bloğunun cinsine göre farklı şekillerde bir “hakkımda” sayfası hazırlanabilir. Ancak araştırmalar sonucunda, insanların eğilimine göre bir taslak oluşturdum. Sizlere kısaca bu taslaktan bahsedeceğim.
Altın Kural
Unutulmaması gereken altın kuralımız insanların size intiba için (ilk izlenim için) 8-10 saniyeden fazla fırsat vermeyeceğidir. O sürede yakaladınız yakaladınız,
aksi takdirde açılan “hakkımda” sayfası bir anda kapanır.
Peki ne yapacağız da bu insanlarda güzel bir intiba bırakacağız? Bence iki yolu var. İlki alışılmadık giriş; ikincisi kısaca siz.
Alışılmadık bir giriş sizin ya da bloğunuzun konseptine göre şekillenebilir. Yaptığınız işi yaparak kendinizi anlatmalısınız. Mesela bir oyun tasarımcısı küçük bir oyun yapar. Bir yemek bloğu bir yemek tabağı hazırlar ve oradan anlatır. Hikayesi, camı, müziği vs. hepsi için yaptığınız iş sizi anlatabilir. Ama işin içinde de siz de kendinizi anlatın.
Kısaca siz kısmı ise benim en çok sevdiğim kısımdır. 2 ya da 3 satır ile kendinizden bahsedersiniz. Sadece en çarpıcı kısımlara değinirsiniz. Fazla kelime israfı yapmamaya çalışırsınız. Sayfaya gelen kişi önce sizi uzaktan biz izlemiş gibi olur yani. O 2-3 satır ile kişisi etkilediğiniz anda olay sonrasına doğru ilerler; uzunca.
Uzunca Siz
Kısaca kendinizden bahsedip okuyucuyu tavladıktan sonra onun merak ettiği kısım hakkında ona daha fazla bilgi sunmak gerekir. Bu sebeple uzunca bir şekilde, kendinizden kısaca bahsederken anlattığınız başlıkları açarsınız; uzun uzun anlatırsınız. Bu anlatım sırasında unutmamanız gereken en önemli şey kendinizden kısaca bahsederken anlattığınız başlıklar kısmıdır. Bu kısımları yatık, kalın ya da beraberce göstermelisiniz ki, okuyucu merak ettiği konunun nerede uzunca anlatıldığını rahatlıkla görebilsin.
Bunun yanında okuyucuya uzunca ana başlığının yanında küçük ara başlıklar da sunabilirsiniz. Yani bu yazıdaki “Nasıl Yazmalı?” başlığı bir ana başlık ise “Uzunca Siz” bir ara başlıktır. Bu yöntem de okuyucuyu direk olarak merak ettiği yere kolayca yönlendirebilir.
Kategorilerce Siz
Kendinizden ya da bloğunuzdan uzunca bahsettikten sonra olay yazınızı zenginleştirmeye geldi. Bana göre bloğunuzda açtığınız kategoriler, sizi ve bloğunuzu insanlara anlatan en önemli şeydir. Bu yüzden kategorilerinizi ve onları neden açıp, onların sizin hangi özelliğinizi yansıttığını ve o kategoriyi güncelleme süresini insanlarla paylaşabilirsiniz. Böylece sizin yazdığınız bir yazıyı beğenerek gelen kişi, o yazının kategorisiyle neden ilgilendiğinizi öğrenmiş olur. Dahası ona ne kadar sürede ilgilediği tarzda yazı yazacağınız hakkında bilgi verirsiniz ve okuyucunun aklında düzenli ziyarete yönelik bir etki bırakırsınız.
Bütün bunlardan ötürü bana göre kategorilerce siz oldukça önemli bir anlatım aracıdır. Benim “hakkımda” sayfamda bu başlık, uzunca başlığından önce gelmektedir.
Ekler
Yukarıda bahsettiğim yazılar bana göre olmazsa olmazlar. Bunlara ek olarak kendinizden ve bloğunuzdan farklı şekillerde de bahsedebilirsiniz.
Kendinizden satır başlıklarıyla bahsedebilirsiniz. Kısaca kısmının bir benzeri gibi olabilir. Kim olduğunuzu ve bu noktaya nasıl geldiğinizi Güncel CV gibi bir başlıkla anlatabilirsiniz. Fakat CV dosyasını ekli dosya olarak açtırtmanız bence daha güzel bir görüntü oluşturabilir.
Ve en önemlisi bir fotoğrafınızı koyabilirsiniz. Hatta bence koymalısınız. Kendiniz hakkında yazmıyorsanız “hakkımda” sayfasını, bloğunuzu yansıttığına inandığınız çarpıcı bir fotoğraf koyabilirsiniz.
Sonuç Olarak
Yukarıda yazdığım yaklaşık 950 kelimenin özeti size diyor ki, önce kısa bir görüntü ile okuyucu tavlayın, sonrasında kendinizi anlatabildiğiniz kadar anlatırsınız. Önemli olan tavlayabilmek ve tavladıktan sonra, onu tavladığınız alanın ayrıntılarını okuyucuya aktarabilmek. Gerisi kolay.
Beğendiğiniz “hakkımda” yazılarını yorum olarak eklerseniz sevinirim. Böylece bir arşiv elde etmiş oluruz.
Umarım güzel bir yazı olmuştur.
Keyifli yaşamlar,